Panik atak; nefes almada güçlük, kalp çarpıntısı, baş dönmesi, titreme, kontrolü kaybetme ya da ölüm korkusu gibi bedensel, bilişsel ve davranışsal belirtilerle karakterize yoğun bir anksiyete atağıdır.
Panik bozukluk ise beklenmedik ve yineleyen panik ataklarla seyreder. Kişi bir defa bile atak geçirse bile, sonraki panik atağın her an gelebileceği endişesi yaşar.
Panik atak yasayan kişiler beden duyumlarını bir felaket gibi yorumlama eğilimde olurlar. Sorunun çözümüne yardımcı olduğunu düşündükleri kaçınma ve güvenlik arama davranışlarını tekrar tekrar yaparlar.
Bu davranışlar geçici bir rahatlatma sağlasa bile uzun dönemde kişinin hayatını kısıtlamaya, kendini kötü hissetmesine, giderek başka alanlara yayılmasına sebep olabilir.
Panik Bozukluk bazı ilaçlarla tedavi edilebildiği gibi, psikoterapilerle de tedavi edilebilir. Psikoterapi bazen tek başına yeterli olabilir, bazen de ilaçlarla beraber tedavide kullanılır.
Psikoterapiler içinde en etkin yöntemlerden birisi Bilişsel Davranışçı Terapidir.
Bilişsel Davranışçı Terapi de öncelikle panik ataktaki bedensel duyumların bir anatomisi çıkarılır. Bunun yanlış yorumlamalarla; kaçma, kaçınma ve güvenlik arama davranışları ile bağlantısı kurulur. Bu aşamalardan sonra davranışçı müdahalelerle kişiye düşüncelerini test etme fırsatı sunulur.
