top of page
Psikoterapi

Neler Yapıyoruz ?

madde

Psikoterapi

Psikoterapi, sözel iletiÅŸimle kiÅŸinin problemlerini anlama, analiz etme, çözme ve yeniden yapılandırma süreçlerini içermektedir. "Herkes dünyayı deÄŸiÅŸtirmeyi düÅŸünüyor da, hiç kimse kendini deÄŸiÅŸtirmeyi düÅŸünmüyor" diyor Tolstoy.

 

Kendini deÄŸiÅŸtirmeyi düÅŸünenler için baÅŸvurulacak yöntemlerden birisi de psikoterapidir. Psikoterapi genel anlamda duygu,düÅŸünce ve davranışları, konuÅŸma ve iliÅŸki kurma yolları ile etkileyerek deÄŸiÅŸtirme ve iyileÅŸtirme demektir.

Bilişsel Davranış
madde

Bilişsel Davranış Terapi

BiliÅŸsel Davranışçı Terapi ekolü çaÄŸdaÅŸ psikoterapi yaklaşımlarından biridir.Birçok bilimsel çalışmayla etkinliÄŸi gösterilmiÅŸtir. Bilgi iÅŸlemleme ve öÄŸrenme kuramlarını temel alan bu yaklaşım algı çalışmaları, bellek, dikkat ve mantık yürütme ile ilgili araÅŸtırmalardan da beslenmiÅŸ ve zenginleÅŸmiÅŸtir.

​

Ä°nsanlar özellikle stres ya da gerilim altında çevresinde olanları çarpıtarak ve yanlış-yanlı iÅŸlemlerden geçirerek algılarlar. BiliÅŸsel davranışçı terapide uygunsuz ve gerçeÄŸi olduÄŸu gibi yansıtmayan düÅŸünceler tespit edilir, sorgulanır, daha gerçekçi hale getirilir ve yeniden yapılandırılır. BiliÅŸsel Davranışçı Terapi, öncelikle kiÅŸinin güncel sorunlarına odaklanır. Terapi süreci, yapılandırılmış, çerçevesi ve hedefleri belli, yöntemleri belli sistematik bir süreçtir.

​

Terapist, danışan akıl vermez, onun yerine karar almaz, daha ziyade kişinin kendisini keşfetmesne ve becerilerini geliştirmesine olanak sağlar.Bu durum kişinin terapiye ve terapistine bağımlı kalmasını engelleyerek, kişiye kendisinin terapisti olma fırsatı sunar.

Psikolojik Testler
madde

Psikolojik Testler

Danışanlarımıza sorun alanına göre uyguladığımız psikolojik testler ÅŸunlardır.


-Beck Anksiyete ÖlçeÄŸi 
-Beck Depresyon ÖlçeÄŸi 
-DüÅŸünce Özellikleri ÖlçeÄŸi 
-Otomatik DüÅŸünceler ÖlçeÄŸi 
-Panik Bozukluk Åžiddet ÖlçeÄŸi
-Liebowits Sosyal Fobi Belirtileri ÖlçeÄŸi
-Yale Brown Obsesyon Kompülsiyon ÖlçeÄŸi
-CAPS( Travma Sonrası Stres BozukluÄŸu ÖlçeÄŸi)
-Beier Cümle Tamamlama Testi

Kaygı Bozuklukları
madde

Kaygı Bozuklukları

Kaygı hayatımızda normalde varolan bir duygudur. Kaygımız sayesinde tehlikelerden kaçabilir ve hayatta kalabiliriz.
Fakat kaygı(anksiyete) bozukluÄŸu olan kiÅŸilerde kontrolsüz olarak artan kaygı, sürekli diken üstünde olma hali hayat kalitesini düÅŸürür.

Kaygıyı vucudumuz için bir alarm sistemine benzetebiliriz. Nasıl ki alarm sistemi normal halinde iken güvenliÄŸi saÄŸlar ve iÅŸlevseldir. Fakat alarm sistemi bozulur, çok hassaslaÅŸirsa iÅŸlevselliÄŸini yitirir.

Kaygı bozukluÄŸunun bedensel belirtileri arasında; çarpıntı, terleme, titreme, sıcak soÄŸuk hisleri, baÅŸ dönmesi, yorgunluk, kaÅŸ aÄŸrıları, uykusuzluk, nefes alamama hissi, bunaltı, ishal ve cinsel sorunlar bulunabilir.
Psikolojik ve biliÅŸsel belirtiler olarak; dikkat ve bellek bozuklukları, kontrolü kaybetme korkusu, tehlike algısına yönelik seçici dikkat artışı yakınmaları eÅŸlik edebilir.

Kaygı bozuklukları toplumda en sık görülen psikolojik sorunlardandır. Tedavisinde psikoterapiler veya gerekli durumlarda ilaçlar kullanılır.

Depresyon
madde

Depresyon

Depresyon gündelik olaÄŸan moral bozukluÄŸundan veya demoralizasyondan farklıdır. KiÅŸi duygusal olarak üzgün, mutsuz, çökkün hissetmesinin yanı sıra ümitsizlik, çaresizlik ve karamsarlık düÅŸünceleriyle sürekli meÅŸguldür. Kendi içine kapanır, giderek durgunlaşır, öncesinde zevk aldiÄŸi hiçbir ÅŸeyden artık zevk alamaz, isteksizlik ve aşırı bir yorgunluk duyar. Uyku ve iÅŸtahinda da bozulmalar meydana gelir. Bunların yanı sıra bedensel birçok iÅŸlev etkilenir. Bağışıklık sistemi baskılanabilir, immun yanıtlar deÄŸiÅŸebilir.

Depresyon için risk faktörlerinden bazıları ÅŸunlardır; iÅŸsizlik, düÅŸük gelir düzeyi, önemli yasam olayları ve stres, erken anne-baba kaybı, çocukluk cağı travmaları, kiÅŸilik yapısı, tıbbi hastalıklar, hormonal deÄŸiÅŸiklikler.

Depresif belirtilerin toplum içinde yaygınlığı %13-20 arasında deÄŸiÅŸmekte olup, en sık genç eriÅŸkin kiÅŸilerde gözükmektedir.
DoÄŸru tanınıp etkili tedavi edildiÄŸinde büyük oranda baÅŸarı saÄŸlanmaktadır. Tedavisinde psikoterapiler ve gerektiÄŸinde ilaç tedavileri kullanılır.

Öfke sorunları
madde

Öfke Kontrol Sorunları

Aristotales'e göre "Bir kiÅŸi sinirli olabilir- bu kolaydır. Ama doÄŸru kiÅŸiye kızmak, doÄŸru ÅŸiddette kızmak, doÄŸru zamanda, doÄŸru amaçla, doÄŸru ÅŸekilde kızmak- bu kolay deÄŸildir."

Engellenme, incinme, kendine tehdit algısı gibi durumlar karşısında gösterilen kontrolsüz kızgınlığa öfke diyebiliriz.

Peki öfkemizin kaynağı hep dış olaylar mıdır? EÄŸer böyle olsaydı aynı olayı yaÅŸayan herkesin öfkelenmesi gerekirdi. Herkesin aynı olaylara gösterdiÄŸi deÄŸiÅŸik tepkiler olaylara yüklediÄŸi anlamlardan kaynaklanmaktadır.

Öfke kontrol sorunlarıyla mücadele etmenin ilk adımı kiÅŸinin duygularının sorumluluÄŸunu almasıdır. Psikoterapide kiÅŸinin öfkesine neden olan düÅŸünceleri bulunur. DüÅŸünce hataları saptanır, iÅŸlevsiz varsayımları ve temel inançları üzerinde çalışılarak öfkesini kontrol edebilmesi saÄŸlanır.

Panik Bozukluk
madde

Panik Bozukluk

Panik atak; nefes almada güçlük, kalp çarpıntısı, baÅŸ dönmesi, titreme, kontrolü kaybetme ya da ölüm korkusu gibi bedensel, biliÅŸsel ve davranışsal belirtilerle karakterize yoÄŸun bir anksiyete atağıdır.
Panik bozukluk ise beklenmedik ve yineleyen panik ataklarla seyreder. KiÅŸi bir defa bile atak geçirse bile, sonraki panik atağın her an gelebileceÄŸi endiÅŸesi yaÅŸar.

Panik atak yasayan kiÅŸiler beden duyumlarını bir felaket gibi yorumlama eÄŸilimde olurlar. Sorunun çözümüne yardımcı olduÄŸunu düÅŸündükleri kaçınma ve güvenlik arama davranışlarını tekrar tekrar yaparlar. Bu davranışlar geçici bir rahatlatma saÄŸlasa bile uzun dönemde kiÅŸinin hayatını kısıtlamaya, kendini kötü hissetmesine, giderek baÅŸka alanlara yayılmasına sebep olabilir.

BiliÅŸsel Davranışçı Terapi de öncelikle panik ataktaki bedensel duyumların bir anatomisi çıkarılır. Bunun yanlış yorumlamalarla; kaçma, kaçınma ve güvenlik arama davranışları ile baÄŸlantısı kurulur. Bu aÅŸamalardan sonra davranışçı müdahalelerle kiÅŸiye düÅŸüncelerini test etme fırsatı sunulur.

Fobiler
madde

Fobiler

Fobiler içinde en sık görülen tür özgül fobiler olup, toplumda görülme oranı %2-3 arasındadır. Bu kiÅŸiler korkulan belirli bir nesne veya durumlardan kaçınarak yaÅŸadıkları için, tedavi amaçlı baÅŸvuru düÅŸüktür. Fakat iÅŸ ve sosyal hayatları olumsuz yönde etkilenir.

En sık görülen özgül fobi türleri ÅŸunlardır; hayvan fobileri, yükseklik korkusu, kan ve yaralanma fobisi, uçak korkusu, kapalı yer korkusu, araba korkusu, yutma fobisi.

Özgül fobilerin tedavisinde ilk seçenek davranışçı tedavilerdir. Exposure(alıştırma) tekniÄŸi kullanılır. Direk maruz bırakılmayan durumlarda hayali maruziyet de uygulanabilir.

Sosyal Fobi
madde

Sosyal Fobi

Sosyal Anksiyete BozukluÄŸu (Sosyal Fobi); kiÅŸinin diÄŸer insanlar tarafından yargılanabileceÄŸi kaygısını taşıdığı, toplumsal ortamlarda rezil olacağı konusunda belirgin ve sürekli korkusunun olduÄŸu bir kaygı bozukluÄŸudur. KiÅŸi sosyal ortama girdiÄŸinde veya daha girmeden; yüz kızarması, terleme, ağız kuruluÄŸu, çarpıntı, nefes kesilmesi, nefes darlığı, mide bağırsak sisteminde rahatsızlık, diyare, kas gerginliÄŸi, titreme gibi fiziksel belirtiler gösterir. Aklından “güçsüzüm, yetersizim, çirkinim, beÄŸenilmiyorum, rezil oluyorum, hata yapmamalıyım, mükemmel olmalıyım” gibi düÅŸünceler geçer. Korkulan ortama girmeme, korkulan ortamı terk etme, göz temasından kaçınma, ilgisiz ÅŸeyler düÅŸünme gibi kaçınma ve emniyet arama davranışları gösterir.


BiliÅŸsel davranışçı terapi en yaygın kullanılan ve etkinliÄŸi yuksek olan terapi yöntemlerinden birisidir. Sosyal fobinin tedavisinde in-vivo(yaÅŸayarak) maruziyet, hayali maruziyet, davranış deneyleri gibi davranışçı müdahaleler yapılır. YaÅŸanan kaygı duygusunu ve bu kaygıya karşı oluÅŸan bedensel tepkileri tanıma, kaygı doÄŸuran durumlardaki düÅŸüncelerin ne olduÄŸunu anlama, düÅŸünce hatalarını tespit ve yeniden yapılandırma gibi biliÅŸsel müdahaleler yapılır. Bireysel terapiler yapıldığı gibi grup terapisi de uygulanabilir.

Sınav Kaygısı
madde

Sınav Kaygısı

Sınav kaygısı; kiÅŸinin öÄŸrendiÄŸi bilgileri, sınavda etkin bir biçimde kullanamadığı ve performansının düÅŸtüÄŸü yoÄŸun kaygı durumudur. Bu kiÅŸiler, dikkat azlığı, anlamada zorluk, zihinsel faaliyetlerde zayıflama, düÅŸüncelerin kontrolünde zorluk, enerji azlığı ve bazı fiziksel sorunlar yaÅŸayabilirler.

​

Mükemmelliyetçi ve rekabetçi kiÅŸilik örüntüleri olanlarda daha sık görülür. Sosyal çevresinin beklentileri ve kiÅŸinin sınavlara yüklediÄŸi anlam da önemli bir etkendir.


Sınav Kaygısını azaltmak için psikoterapide; iÅŸlevsel olmayan düÅŸünce tarzları yeniden deÄŸerlendirilir, gevÅŸeme ve nefes alma egzersizleri çalışılır. Dikkat artırma ve dikkati baÅŸka noktalara odaklama çalışmaları yapılır.

Travma Sonrası
madde

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Travma Sonrası Stres Bozukluğunda kişide;
uyku sorunları, kabuslar, olayla ilgili anıların rahatsızlık verecek ÅŸekilde sık sık hatırlanması, sürekli olarak olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme, kolay irkilme, çabuk sinirlenme, gelecekle ilgili plan yapamama, olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumlardan kaçınma görülebilir.

Bu belirtiler birçok kiÅŸide ruhsal travmayı izleyen günlerde görülür ve genellikle birkaç hafta içinde kendiliÄŸinden düzelir, ancak bazı kiÅŸilerde aylarca, hatta yıllarca sürebilir. Belirtiler bazen travmatik olay olup bittikten aylarca sonra baÅŸlayabilir.

Çocukluk çağı travmaları veya sonrasında yaÅŸanan travmatik olaylar toplumda oldukça fazladır. Fakat bazı çekinceler ve korkular nedeniyle uzmana baÅŸvuru daha azdır. Birey yakinlariyla bunu paylaÅŸtığında ise "takma kafana", "unut gitsin", "bunu kimseye anlatma" gibi telkinlerle karşılaÅŸabilir. Atasözü ile ifade edersek "Kol kırılır yen içinde kalır."

Ruhsal travma yaÅŸayanlar bilirler ki; unutmak kolay deÄŸildir. Çünkü metaforik olarak vücudumuzdaki herhangi bir yara iyileÅŸmede iltihap yapacak ve acıya neden olacaktır. Bu iltihabı tedavi etmek için önce orayı açıp belki biraz kanatmak gerekecektir. Böylelikle o iltihabın tüm vücuda yayılması önlenmiÅŸ olacaktır.

EÄŸer beynimiz bir travmayı kütüphanesi olan hipokampuse iÅŸleyip yerleÅŸtiremediyse, sürekli ve tekrarlayıcı olarak farklı bedensel ve ruhsal tepkiler verecektir.

Psikoterapi ile ruhsal travmalar (uygun tekniklerle) konuÅŸulup, beynin geçmiÅŸteki iÅŸleyemedigi sindiremediÄŸi bilgi ve yaÅŸantılar iÅŸlenir. Böylelikle yaÅŸadığı sıkıntılardan büyük oranda kurtulur.

Obsesif Kompulsif
madde

Obsesif Kompulsif Bozukluklar (Takıntı Hastalığı)

Takıntılı düÅŸünce ve dürtüler (obsesyon) ile tekrarlayıcı davranışlar ve zihinsel eylemlerden (kompulsiyon) oluÅŸan psikolojik bozukluktur. Elbette her takıntılı düÅŸünce veya davranış bozukluk deÄŸildir. Fakat kiÅŸinin günlük iÅŸlevlerini kısıtlayacak ve bozacak kadar yoÄŸun düÅŸünce ve davranışlar okb olarak deÄŸerlendirilir. Bu kiÅŸilerin aile, meslek ve sosyal yaÅŸamda önemli iÅŸlev kayıpları olabilir.

BiliÅŸsel ve davranışçı terapiler hem hastalığın tedavisinde hem de özelikle nükslerin önlenmesinde çok önemli bir yer tutmakta, tedavide bazen tek baÅŸlarına bazen de ilaç tedavileri ile birlikte kullanılabilmektedirler.

bottom of page